Uğur Mumcu çözümsel ve sentezci bir anlayış biçime sahipti. Bu ise sistemin tercih etmediği bir gazetecilik idi. Ve bu anlayış biçimi yıllar önce bugün değiştirilmek istendi…
Adres: Ankara Karlı Sokak, park halinde; 1984 model, mavi renk, Renault 12 marka bir otomobil… Sahibi geldi, otomobile bindi ve vitesi boşa aldı, kontağı çevirdi ve pat!
06 YR 245 plakalı otomobil… Evet, Uğur Mumcu’nun otomobiliydi.
24 Ocak 1993 günü arabasına konulan bombanın patlaması sonucu suikasta kurban giderek yaşamını yitirdi… Suikastın hemen ardından olay yerinde inceleme yapan uzmanlar hiçbir delil bulamadı… Patlamayla etrafa dağılan ve cımbızla toplanması gereken deliller ise süpürgeyle süpürüldü…
Uğur Mumcu suikastını İslami Hareket, İBDA-C, Hizbullah gibi örgütler üstlendi (?)
Ne kadar doğru? Bir bakalım…
İsrail bağlantısı – PKK Bağlantısı
Uğur Mumcu öldürülmeden 17 gün önce kaleme aldığı köşe yazısında PKK – Barzani – Mossad ilişkisini ifşa etmişti. Mumcu, Mossad’ın yani İsrail İstihbarat ve Özel Operasyonlar Enstitüsü’nün PKK’ya 50 milyon dolar para verdiğini yazdı. Uğur Mumcu bu yazının yayınlanmasından sonra İsrail Büyükelçiliğine çağrıldı ve görüşme sırasında tehdit edildi.
İsrail – PKK bağlantısını ortaya çıkardığı için öldürülmüş olabilir mi?
Abdullah Çatlı ve Adamları
Uğur Mumcu Susurluk kazasından çok önce Abdullah Çatlı ve adamlarıyla ilgili yazılar kaleme alıyordu. Ayrıca Papa’ya olan suikast girişiminin perde arkasıyla ilgileniyordu. “Papa-Mafya-Ağca” isimli bir kitap yazdı. Mehmet Ali Ağca’nın ülkücülerle, mafyayla ve Bulgaristan ile olan bağlantısını anlattı.
Bu yüzden öldürülmüş olabilir mi?
Abdi İpekçi suikastı
Uğur Mumcu’nun Abdi İpekçi katillerinin peşine düştüğü ve failleri ortaya çıkarmasına çok az kalmıştı.
Bu yüzden öldürülmüş olabilir mi?
Talabani’ye Giden Silahlar
Ergenekon Davası sanıklarından Ümit Oğuztan, iddianamede yer alan ifadesinde Uğur Mumcu’nun, “Kürdistan Demokratik Partisi lideri Celal Talabani’ye götürülen seri numaraları silinmiş silahlarla ilgili araştırması” nedeniyle öldürüldüğünü iddia etti.
Sizce?
Uğur Mumcu suikastı: Yıllar geçti, namus borcu ödenmedi
Mumcu’nun eşi Güldal Mumcu’yu ziyaretleri sırasında dönemin Başbakanı Süleyman Demirel, Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü ve İçişleri Bakanı İsmet Sezgin, cinayeti çözmenin, devletin namus borcu olduğunu belirterek adeta namus sözü vermelerine rağmen 24 Ocak 1993’ten bugüne, bu faili meçhul olayın karanlık perdesi hala aralanamadı.
Katıldığı bir televizyon programında Nazlı Ilıcak’ın ve Taha Akyol’un sorularını yanıtlayan Uğur Mumcu, “Laikliğin tehlikede olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna ise dikkat çeken şu cevabı vermişti:
Bazı gözlemlerimiz var altını çizmek gerekiyor. Opus Dei bir Katolik örgütlenmesinin adıdır. Siyaset, ticaret ve din üçgeni arasında gelişir. Türkiye’de de İslamcı ideolojiye buna benzer yeni bir parasal kaynak bulundu. Türkiye’de özellikle son on yıldır tarikat, siyaset ve ticaret üçgeni var. İslamcı ideoloji veya tarikatlar yasaları aşan bir ayrıcalık sahibi oluyor. Bu nedenle devlet eliyle laiklik yok ediliyor, bunun içinde askeri rejim de var” diyen Mumcu, 1993 yılında yazdığı bir yazıda ise Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra general olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar.