in

HARİKAHARİKA

Sarı Gazetecilik Nedir?

Sarı gazetecilik nedir, nasıl başlamıştır? Sarı gazetecilik bağlamında Türk medyası üzerine nasıl bir değerlendirme yapılabilir?

sarı gazetecilik

Sarı gazetecilik, medya dünyasında, özellikle basın ve haber sektörlerinde kullanılan, genellikle sansasyonel ve aşırı dramatize edilmiş habercilik anlayışını tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu tür gazetecilik, gerçekleri çarpıtarak ya da olayları abartarak kamuoyunu etkilemeyi hedefler. Çoğu zaman duygusal manipülasyonlara dayanır ve toplumda merak uyandırarak geniş bir okuyucu kitlesi çekmeyi amaçlar.

Sarı gazeteciliğin en belirgin özelliklerinden biri, haberin doğruluğundan çok, izleyici veya okuyucunun ilgisini çekmeye yönelik içeriklerin ön plana çıkmasıdır. Bu yaklaşım, objektiflik ve etik kaygılardan uzaklaşarak, kitlelere şok edici veya skandal içeriği sunmayı tercih eder. Sonuç olarak, sarı gazetecilik, haberlerin yalnızca eğlence ve tıklama amaçlı servis edilmesine yol açarak, kaliteli haberciliğin önünde büyük bir engel teşkil eder.

Sarı Gazetecilik Akımı Ne Zaman Nasıl Başladı?

Sarı gazeteciliğin temelleri, 1895 yılında William Randolph Hearst’ün New York’ta yayımlanan Morning Journal gazetesini satın almasıyla atılmıştır. Bu dönemde, Hearst’ün gazetesi ile Joseph Pulitzer’in sahibi olduğu The World gazetesi arasında büyük bir tiraj yarışı başlamıştır.

O dönemdeki teknik imkanlar göz önüne alındığında, gazete hikâyeleri genellikle çizimlerle zenginleştirilirdi. 1895 yılında, ressam Richard F. Outcault’un The World gazetesinde yayımlamaya başladığı Yellow Kid (Sarı Yumurcak) adlı çizgi roman, gazetelerdeki ilk sürekliliğe sahip karakterlerden biriydi. Çizimler, kareler halinde birbirini izleyerek bir hikâyenin parçaları gibi sunuluyordu. Ayrıca The World, bu karakterle birlikte basın tarihinde ilk kez renkli baskı yapmaya başladı ve gazetenin tirajı 1896’dan itibaren sürekli artış gösterdi.

Ardından Hearst, Outcault’u yüksek bir maaşla kendi gazetesine katılmaya ikna etti. Bunun üzerine Pulitzer de başka bir Yellow Kid ressamını işe alarak bu yarışa katıldı. Her iki gazete de aynı karakteri sunmaya başlayınca, sansasyonel gazeteciliğin bu yeni biçimi, “Sarı Gazetecilik” olarak adlandırılmaya başlandı.

sarı gazetecilik

Sarı Gazetecilik ve Savaş

Pulitzer ve Hearst’ün gazeteleri arasındaki tiraj mücadelesi, 1890’ların sonlarında Küba’nın, İspanya’nın sömürge yönetimine karşı isyanıyla başladı. Bu dönemde gazeteler, İspanyolların işlediği vahşetleri kamuoyuna aktarmaya başladılar. Hem isyanın büyümesinde hem de Amerika’nın 1898’de savaşa girmesinde büyük bir etken oldular. Hearst, Küba’daki gelişmeleri haber yapacak özel bir ekip kurdu ve sonunda kendisi de bölgeye gitmeye karar verdi.

Mart 1898’de Morning Journal gazetesinin çizimcisi Frederick Remington, Havana’dan patronu Hearst’e şu şekilde yazıyordu:

“Durum sakin. Burada bir sorun yok. Savaş olmayacak. Beni geri çağırmanızı istiyorum.”

Buna karşılık Hearst, şu telgrafı gönderdi:

“Lütfen kalın. Çizimlerinizi yapın, ben size savaş çıkarırım.”

Bu durumda akıllara şu soru gelebilir: Savaşa neden bir muhabir değil de bir çizer gönderilmişti? Çünkü o dönemde halkın büyük bir kısmı okuryazar değildi. Çizim ve karikatürler, yazar ve muhabirlerden daha geniş bir kitleye hitap edebiliyordu. Dolayısıyla, çizgi karakterlerin takipçileri yazarlarınkilerden daha fazlaydı.

Hearst’in Remington’a gönderdiği bu telgraftan kısa bir süre sonra, 15 Şubat 1898’de Amerikan zırhlısı Maine, Havana limanında şiddetli bir patlamayla batmış ve 260 kişi hayatını kaybetmişti. Hearst ve Pulitzer, bu olayı sansasyonel bir şekilde haber yaparak, geminin patlamasında İspanyolları suçladılar ve onları barbarlıkla itham ettiler.

Morning Journal, Maine olayını haftalarca her gün yazdı ve şu sloganı tekrarladı:

“Remember the Maine! To Hell with Spain!” (“Maine’i hatırlayın! Cehenneme git İspanya!”)

Bu yayın politikası, diğer gazetelerin de aynı çizgiyi izlemesine neden oldu ve ABD kamuoyunda büyük bir öfke dalgası yarattı. Baskı altında kalan Başkan William McKinley, 25 Nisan 1898’de İspanya’ya savaş ilan etti.

Fakat, 13 yıl sonra Maine’in patlamasına dair bir soruşturma komisyonu kuruldu ve bu komisyon, patlamanın geminin makine dairesindeki bir kazadan kaynaklandığını belirledi.

Sarı gazetecilik, ABD’de belirli bir dönemdeki gazetecilik anlayışını şekillendirmiş olsa da, günümüzde de varlığını sürdürmeye devam etmektedir.

sarı gazetecilik

Sarı Gazetecilik: Türk Medyasından Örnekler

Bugün üniversitelerde gazetecilik bölümü öğrencilerine öğretilen ilk etik ilke, “haberde gerçeklik” ilkesidir. Ancak Türkiye’deki medya yapısına baktığımızda, bu ilkeyi benimseyen gazetecilerin sayısının oldukça az olduğunu görüyoruz. Gazetecilik, artık herkesin her konuda fikir beyan edebildiği bir meslek haline gelmiş durumdadır. Bu bağlamda, sarı gazetecilik anlayışı da günümüzde hala etkisini sürdürmektedir.

Gezi Olayları: “Milli İrade Halk’tır!”

Takvim Gazetesi’nin Gezi olayları sırasında manşetten verdiği, CNN muhabiri Christiane Amanpour ile yapıldığı iddia edilen hayali röportajı hatırlayın. Amanpour, böyle bir röportajın gerçekleşmediğini açıkladıktan sonra, Takvim gazetesi haberin altına şu notu eklemişti:

“CNN, Gezi Parkı olaylarını tüm dünyaya yalanlarla duyurdu. Biz de affınıza sığınarak, CNN’in anlayacağı dilden bir haber yaptık. Mevlüt Yüksel’in Christiane Amanpour röportajı gerçek dışıdır…”

Bu örnek, sarı gazeteciliğin bir başka örneği olarak karşımıza çıkmaktadır.

ÖSYM Skandalı ve Diğer Örnekler

Türkiye’de sarı gazeteciliğin varlığını sürdürdüğüne dair başka örnekler de mevcuttur. Örneğin; ÖSYM skandalı karşısında “Şifre Palavra, ÖSYM Haklı” başlığını atan Taraf gazetesi, Obama’yı “Welcome Mr. President” diye karşılayan Hürriyet gazetesi, Başbakan’ın fotoğrafını düzenleyerek, sol kolunu kaldırmış bir Che tişörtü içinde gösterip “Bir sosyalist parti lideri gibi konuştu” şeklinde manşet atan Radikal gazetesi, günümüzde sarı gazeteciliğin örnekleri arasında sayılabilir.

Bu örnekler, Türkiye’deki medya dünyasında sarı gazeteciliğin hala etkin olduğunu ve etik ilkelere uymayan bir yaklaşımın ne denli yaygın olduğunu gözler önüne sermektedir.

Akademi Komisyonu tarafından oluşturuldu

Akademiye ait bilgi niteliğinde olan tüm içerikler Akademi Komisyonu tarafından özenle hazırlanarak, 'Akademi' kategorisi adı altında arşivlenmektedir.

1 Comments

Bir yorum yapın

Geri Bildirimler

  1. İlgili İçerik:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

layka

Layka Ne Demek? Sputnik Krizi

Dünyalar Savaşı

Dünyalar Savaşı ve New York’ta panik