Kampüs Komisyonu
21. yüzyılın Türkiye’sinde atanamayan öğretmen sayısının 460 bine ulaştı. Bu bağlamda 24 Kasım Öğretmenler Günü nasıl kutlanacak? Milli Eğitim Bakanlığı’nın verilerine göre 376 bin 709, Eğitim-Sen’in verilerine göre ise formasyon alanlarla birlikte, 460 bin işsiz öğretmen atama bekliyor. 2023 yılına kadar atanamayan öğretmen sayısının ise 1 milyona ulaşması bekleniyor.
24 Kasım Öğretmenler Günü: Eğiticilik
Öğreticilikten daha öne çıkan birinci fonksiyon eğiticiliktir. Sistemin vaziyeti ortada iken nasıl kutlanır ki 24 Kasım Öğretmen Günü? İnsanlar dört yıl okuyor ve mesleklerini icra etmek için atanamıyorlar. Dolayısıyla neyi kutluyorsun ki? Bugün atanamayan öğretmen sayısı 460 bine ulaşmış…
21. yüzyılın Türkiye’sinde atama bekleyen öğretmen sayısı 460 bin; neredeyse ortalama 60 bin kontenjanı olan bir üniversite kurumunu düşünsek. Yaklaşık 8 üniversitenin öğrenci nüfusu kadar atanamayan öğretmen var bu ülkede, dile kolay. Ve bu sayının üzerine kürsüye çıkmış birileri, diyor ki;
Üniversite sayılarını arttırdık, kontenjanlarımızı yükselttik.
Ne demek oluyor yani bu? Eğitime önem vermek mi? “Üniversite sayılarını arttırdık” diyerek “bakın biz eğitime önem veriyoruz” mu demek istiyorsun yani?
Bununla ilgili Eğitim-Sen Yüksek Öğretim Uzmanı İlker Akçasoy şöyle demişti:
Türkiye 2009’dan bu yana üniversite sayısını büyük oranda arttırdı. Ancak “nitelik” anlamında büyük bir düşüş yaşadı.
Bu da demek oluyor ki; niteliği ıskalıyorsak eğer üniversite sayıları birilerinin keyfine göre arttırılıyor demek ki…
Siz öncelikle üniversiteden diplomasını alıp mezun olan öğretmenin atanması için gerekli müeyyideleri gerçekleştirin! Üniversite sayılarını arttırdığı için kendiyle övünen bu zihniyetin yönetimindeki sistem öyle bir hal aldı ki artık, 12 yıl geçtikten sonra Hakkâri’ye atandığı için sevinen bir öğretmen var bu ülkede. 12 yıl, dile kolay..
Velhasıl bu sistemin başındakileri de yetiştirenlerin birer öğretmen olmasından dolayı öğretmenlik daha çok öğretme kavramıyla değil eğitme kavramıyla bütünleşmektedir. Tıpkı, geçmişteki Paris katliamında ölenler için bulunulan saygı duruşunda yuh çekenler olması gibi… Tıpkı geçmişteki Ankara katliamında açıklamada bulunan bakanın sırıtması gibi…
İşte, bunlar eğitim ve ahlak özürlü insanlardır… Ve bunları da yetiştirenler birer öğretmen değil midir?
Bu yüzden öğretmenler ve bu kutsal mesleği seçecek olan öğretmen adaylar, şunu unutmayın ki, öğreticilikten daha öne çıkan birinci fonksiyonunuz eğiticiliktir!
Öncelikle başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk‘ün ve bütün öğretmenler ile öğretmen adaylarının bu özel günlerini atanmayan öğretmen sayısının sıfıra düşeceği günleri görmek dileği ile kutluyoruz.
Instagram sayfamızı ziyaret edin
