in

2019 Aralık ayı kadın raporu

2019 Aralık ayı kadın raporu: Bu ayki rapora Akademisyen Prof. Dr. Atilla Girgin’in öğrencilere yönelik uyguladığı sözel ve fiziksel şiddet damga vurdu!

2019 Aralık ayı kadın raporu: 2019’un Aralık ayı kadın anlamında nasıl geçti? Yaşanan gelişmeler nelerdi? Kaybedilen isimler kimlerdi? 2019 Aralık ayı kadın raporuna Akademisyen Prof. Dr. Atilla Girgin’in öğrencilere yönelik uyguladığı sözel ve fiziksel şiddet damga vurdu!

Akademisyen Prof. Dr. Atilla Girgin’in öğrencileri taciz ettiği iddiası

İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi TV Haberciliği ve Programcılığı Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Atilla Girgin’in, İstanbul Üniversitesi’nde koridordaki kadın öğrencilere ‘O… musun, pavyon mu burası’ dediği, üzerlerine yürüyüp şiddete kalkıştığı iddia edildi. İddia sosyal medyada da büyük yankı uyandırırken tacize maruz kaldıklarını iddia eden İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü son sınıf öğrencileri Merve Çiçek ve Sebahat Ok, okula giderek dekanlıktan yetkililerle görüştü.

Atilla Girgin hakkında okul yönetimine şikâyette bulunan öğrencilerden Merve Çiçek şöyle dedi:

Hiçbir şey yokken tepki gösterdi. Kendisini tanımıyorduk. Hoca hakkında savcılığa şikâyette bulunacağız. Tepki gösterince benim çenemi tutmaya çalıştı. Bu hafta sınav haftası. Okula gelip gidiyoruz. Olayla ilgili moralimiz bozuldu

Merve Çiçek olayı Twitter’dan şöyle aktardı:

Bugün üniversitede oturan mini etekli arkadaşıma, okula jürilik yapmaya gelmiş eski bir akademisyen “O… musun, pavyon mu burası” dedi. Karşı çıkıp tartışınca da üzerime yürüyüp çenemi tuttu. Kendi hocam da arkadan seyretti

Etek giydiği için Girgin’in tacizine maruz kaldığını iddia eden Sebahat Ok ise şunları paylaştı:

Üzerimde etek vardı, sınav öncesi okulun ikinci katındaki koltukta oturuyorduk. Ders çalışıyorduk. Birden laf attı. Sonra hakaret etti. Merve tepki gösterince yüzünü tutmaya çalıştı. Okula gerekli şikâyetleri yaptık.

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanlığı görevlileri ise yaşanan olayla ilgili şöyle dedi:

Yaşanan olay bizi çok üzdü. Atilla Girgin’in okulumuzla bir ilgisi yoktur. Tez jürisinde bulunmak için okula gelmiştir. Tez jürilerinde 5 akademisyen bulunuyor. Bunların ikisi farklı okullardan gelir. Diğer üç akademisyen okulun görevlisi olur. Yaşanan olayın ardından öğrencimizin yanında olduğumuzu açıkladık. Olaya ilişkin görüntüleri Atilla Girgin’in çalıştığı üniversiteye gönderdik. Savcılık aşamasında kolluk kuvvetlerine de teslim edeceğiz.

İddiaların ardından İstanbul Aydın Üniversitesi yönetim kurulu acil toplantı düzenledi. Yaklaşık üç saat süren toplantının ardından Aydın Üniversitesi Rektörlüğü, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’ne yazı yazarak iddiaya konu olayla ilgili ellerinde görüntü, ses kaydı ya da fotoğraf olup olmadığını, eğer varsa kendilerine gönderilmesini istedi. Konunun hassas olduğunu ve gerçek ortaya çıkana kadar söylenenlerin doğru olduğunu kabul ederek incelemelerini sürdüreceklerini söyleyen Aydın Üniversitesi yetkilileri, Prof. Dr. Atilla Girgin’in savunmasının ise İstanbul Üniversitesi’nden gelen belgeler sonrasında alınacağını belirtti.

Olayın duyulmasının ardından Girgin’in okula gitmediği ve telefonunu kapattığı öğrenildi. Prof. Girgin’e tüm aramalara rağmen ulaşılamadı.

Atilla Girgin’in İstanbul Aydın Üniversitesi’nde de öğrencilerini taciz edip aşağıladığı iddia edildi

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmalar Topluluğu’nun Ekmek ve Gül dergisine yazdığı mektup:

İstanbul Aydın Üniversitesi’nde kadın araştırmaları kulübümüzün okul tarafından açılmaması İAÜ Kadın Araştırmalar Topluluğu olarak yola devam etmemize neden oldu. Kadınlarla bir araya geldiğimizde yaşadığımız sorunları, uğradığımız sözlü ve fiziksel tacizleri paylaşıyor ve çözüm arayışına giriyoruz.

Çeşitli bölümlerden arkadaşların benzer sorunları hepimizi derinden etkilemekle birlikte yan yana gelmenin önemini bir kez daha bize gösteriyor.

Son olarak iki kadın öğrencinin İstanbul Üniversitesi’nde kıyafetleri gerekçe gösterilerek okulumuzun öğretim üyesi Atilla Girgin tarafından tacize uğraması, bizim de okulumuzda aynı hocanın İletişim Fakültesi’nde eğitim veriyor oluşu yaşadığımız sorunlara acilen çözüm bulmamız gerektiğinin göstergesi oldu.

Atilla Girgin’in öğrencilerinin de bulunduğu topluluğumuzda benzeri durumların sürekli derslerde yaşandığını gördük.

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Topluluğu olarak yaptığımız toplantıda kadın arkadaşlardan ikisi 2011-2015 lisans 2015-2018 yüksek lisans öğrencisi olduklarını söyleyerek şunları aktardılar: “Mesela kadın öğrencilere ‘o…luk mu yapmaya geliyorsunuz’ demişti, bir kadın arkadaşımız ödevini unuttu diye bütün sınıfın içinde ‘Aç bakalım donunu giymeyi unuttun mu’ demişti. Kırmızı oje ve kırmızı ruj süren arkadaşımız tahtada haberini okurken durdurup ‘Bu ne hal pavyona mı, okula mı geldin’ demişti.

O dönemin dekanının odasına gittik. Yaşadıklarımızı anlattık. Bize ‘hocamızın tarzı böyle’ dendi Ve hiçbir şey yapılmadı. Dekanımıza imza toplayacağız dedik ‘Hiçbir şey yapamazsınız bir şey olmaz’ dedi. O zamanlar sadece iki kişiydik. Dekan yanımızda durmayınca ‘bize iftira atıyorsunuz’ diyecekler diye mecburen bir şey yapamamıştık o zamanlar. Böyle bir topluluk ya da dayanışma yaratabileceğimiz oluşum da yoktu. Ama neden bu zamana kadar hiçbir şey yapılmamış, okul yönetimi neden koruyor onu anlamıyorum. Her türlü dayanışmaya herkesi davet etmemiz lazım.

Üniversitemizde bugüne dek yaşadığımız tacizler karşısında hiçbir şey yapılmadığı bu örneklerle ortada. Mimarlık Fakültesi’nden bir arkadaşımız da yaşadığı tacizi anlatarak okuldan bir yanıt alamadığını anlatıyor.

Görüyoruz ki güvenli bir üniversite ortamında okumak için hızlıca harekete geçmemiz gerek ve bizler bunun kararlılığındayız.

Üniversiteli kadınlar olarak “Güvenli üniversite” talebimizi yineliyor, üniversiteli kadın arkadaşlarımızı bir araya gelmek üzere topluluğumuza davet ediyoruz.

İstanbul Aydın Üniversitesi Kadın Araştırmalar Topluluğu

Şule Çet davasında Çağatay Aksu’ya müebbet, Berk Akand’a 18 yıl hapis

Ankara’da Yelken Plaza’nın 20. katından düştüğü iddia edilen, şüpheli ölümü ile kamuoyunun gündeminde yer alan Üniversite Öğrencisi Şule Çet davasının 6. duruşmasında karar açıklandı. Savunmalarını yaparken Şule Çet için düzenlenen kampanyaları hedef gösteren sanıklardan Çağatay Aksu müebbet hapis ve 12 yıl 6 ay hapis cezası, sanık Berk Akand ise 18 yıl 9 ay hapis cezası aldı.

Dr. Gülsüm Kav: Şiddete uğrayan kadınların yüzde 11’i hak arama yollarına başvuruyor

İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Türk Ceza Hukuku Derneği tarafından düzenlenen “Kadına Yönelik ‘Erk’ek Şiddetiyle Mücadele Sorunlar ve Çözümler” sempozyumunda Türkiye’de şiddete maruz bırakılan kadınların sadece yüzde 11’inin hak arama yollarına başvurabildiğine dikkat çekildi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformundan Uzm. Dr. Gülsüm Önal Kav, kadınların hak arayışlarının bir sonucu olarak öldürüldüklerine dikkat çekerek, şöyle konuştu:

Türkiye’de şiddete uğrayan kadınların sayısı çok yüksek olsa da bu kadınların sadece yüzde 11’i hak arama yollarına başvuruyor. Bu nedenle şiddete maruz kalan kadınlara ulaşmak ve kadın hakları konusunda farkındalık yaratmak amacıyla ciddi bir emek sarf ediyoruz” dedi. Kandiyoti’nin “Türkiyeli kadınlar özgürleşmiş ancak doğmamıştır” sözüne atıfta bulunan Kav, “Belki de bu süreç bir doğum ve başkaldırı evresidir. Kadınlar artık haklarının farkında ve daha güçlü.

Tüm dünyaya yayılan danslı protesto: “Las Tesis”

Şili’deki kadınların devlet güçlerinin tecavüzlerine karşı “tecavüzcü sensin” diyerek başlattığı danslı protesto Las Tesis dünyanın birçok yerine yayıldı.

İstanbul Kadıköy’de, Şilili kadınların dünyaya yayılan danslı protestosu “Las Tesis” için toplanan kadınlara polis biber gazı ile müdahale etti, 7 kadın gözaltına alındı. İstanbul Valiliği, müdahale gerekçesinin suç oluşturan sloganlar olduğunu belirtti. Gözaltına alınan kadınlar, adli kontrolle serbest bırakıldı.

“Kadınları değil, kadın cinayetlerini durdurun”

Türkiye Barolar Birliği, barolar ve Türkiye Barolar Birliği Kadın Hukuku Komisyonu (TÜBAKKOM) tarafından yapılan ortak basın açıklamasında İstanbul’da Kadıköy’de kadınlara yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini protesto eden danslı protestoya yönelik saldırıyı kınadı.

Ülkemizde kadın cinayetlerinin hızla arttığı bir dönemde, son olarak birkaç gün önce tanımadığı bir cezaevi firarisi tarafından öldürülen Ceren Özdemir’in katledilmesinin üzüntüsünü ve dehşetini yaşadığımız bir süreçte, kadına karşı şiddeti protesto etmek amacıyla, kadınlar tarafından İstanbul’da yapılan barışçıl bir gösteriye güvenlik güçlerince yapılan müdahaleyi kınıyoruz

Tüm dünyada kadına karşı şiddetin simgesi haline gelen bir dans gösterisinin, polis tarafından şiddet kullanılarak dağıtılması ve göstericilerin ters kelepçe takılarak gözaltına alınmasının kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi:

Kadına yönelen şiddeti önlemek, devletimizin yükümlülüğüdür. Bu doğrultuda, dayanışma gösterilmesi gereken kadınlara, kolluk güçlerinin ve talimat verenlerin uygulamış olduğu şiddeti kınıyor, gözaltına alınanların hemen salıverilmesini talep ediyoruz. Türkiye Barolar Birliği, Barolar ve TÜBAKKOM olarak, kadına karşı şiddetin önlenmesi için haklı taleplerimizi dile getiriyor, mücadelemizi yılmadan sürdüreceğimizi kamuoyuyla saygılarımızla paylaşıyoruz.

Soylu kadınlara polis müdahalesini savundu: Dertleri kadın cinayetleri değil

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Kadıköy’de şiddete ve kadın cinayetlerine karşı danslı protesto yapmak için bir araya gelen kadınlara polis müdahalesini şu sözlerle savundu:

Polisin yüzüne bakıp ‘katil, tecavüzcü’ demek doğru değil. Hiçbir devlet buna müsaade etmez. Yüzlerce eylem oluyor, insanlar söyleyeceklerini söylüyor. Burada marjinal gruplar vardı. Bu grupların dertleri ne kadın cinayetleri ne de kadına karşı şiddet. Devleti erozyona uğratmak. Oysa bu hepimizin meselesi. Meseleyi marjinalleştirmemek lazım. Buradan meseleyi marjinal hale getirip insanları kutuplaştırmak çok yanlış olur. Çözüm üretecek olan sistemdir, sistem erozyona uğratılmamalı

Kadınların danslı protestosuna Ankara’da da polis müdahale etti

Ankara’da kadınların Güven Park’ta yapacağı #LasTesis adlı danslı protestoya polis müdahale etti. Polisin gözaltına aldığı 8 kadın “kabahatler kanuna muhalefet” iddiasıyla 320 TL para cezası kesilerek serbest bırakıldı. Serbest bırakılan kadınlar Las Tesis Dansı’nı gece geç saatlerde Çankaya Büklüm Sokak’ta tekrar gerçekleştirdi.

CHP’li kadın milletvekillerinden Mecliste “Las Tesis” eylemi

Meclisteki oturum esnasında söz alan CHP Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM TV canlı yayında iken yaptığı konuşmanın ardından başlattığı eyleme, CHP milletvekillerinin tümü sıralara vurarak eyleme katıldı.

Sayın İçişleri Bakanım, Şili’de başlayan ve dünyanın her yerinde kadına karşı şiddete dikkat çekmek için yapılan bir dans var: Las Tesis. Bu eylemi yapmak için dokunulmaz olmamız gereken tek ülke sayenizde Türkiye oldu. Şimdi kadın milletvekilleri olarak şiddet gören, öldürülen tüm kadınlar adına size iki çift lafımız olacak

Kıbrıs Mağusa’da kadınlardan “Las Tesis” protestosu

Dünyanın dört bir yanına yayılan #LasTesis dans performansını Kıbrıs’ta yaşayan kadınlar da gerçekleştirdi. Burcu Okumuş’un 2017 yılında eşi tarafından bıçaklanarak katledildiği yer olan Gazimağusa Salamis Yolunda bir araya gelen kadınlar, danslı protesto gerçekleştirdi.

TGB’liler #LasTesis’i hedef aldı, polis tepki gösteren 9 kadını gözaltına aldı

Ankara Üniversitesi’nde kadınların yarın yapacağı “Las Tesis” dans performansı öncesi sosyal medyadan kadınları hedef alan TGB üyeleri üniversitenin Cebeci Yerleşkesi önünde açıklama yaptı. TGB Ankara İl Yöneticisi Melike Güler şunları söyledi:

Kadın erkek el ele Türkiye’nin üstündeki bulutları dağıttıkça kadın sorunu çözülmektedir. Türk kadını ve Türk erkeği, 100 yıldan fazladır, aynı cephede omuz omuza aynı toplum içerisinde, aynı devletin çatısı altında savaşmaktadır. Kadınımızı toplumumuzdan ve devletimizden koparma çabaları boşunadır

Açıklamanın okunduğu sırada, bir kadın TGB’lilerin üzerine “mor boya” attı. Polis, TGB’lilerin #LasTesis eylemlerini ve kadınları hedef gösteren açıklamasına müdahale eden 9 kadını gözaltına aldı.

Ankara Üniversitesinde #LasTesis engellendi, 8 öğrenci gözaltına alındı

Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünde “Las Tesis” dansı yapmak isteyen kadınları polis engelledi; 5 kadın, 3 erkek öğrenci gözaltına alındı.

Antalya’da kadınların Las Tesis eylemine polis engeli

Antalya Kadın Platformu üyelerinin kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddete karşı “suçlu sensin” demek için yapmak istediği “Las Tesis” eylemi polis tarafından engellendi. Kadınlar, eylem engellenmesine rağmen polis ablukası altında basın açıklaması düzenledi.


2019 Aralık ayı kadın raporu: Kaybedilen kadınlar

Ceylan O.: Boşanmak üzere olduğu eşi Yunus O. tarafından bıçaklanarak öldürüldü.
Emine D.: H.D. tarafından vücudunun farklı yerlerinden defalarca bıçaklanarak öldürüldü.
Tuğba Kaya: Babası İsmail Kaya tarafından tabancayla vurularak öldürüldü.
Bilge Erbaş: Van Erciş’te görev yapan öğretmen evinde ölü bulundu.

Kadın Çalışmaları Komisyonu tarafından oluşturuldu

Kadın çalışmaları ve toplumsal cinsiyet konularına yönelik içerikler Kadın Çalışmaları Komisyonu tarafından özenle hazırlanarak, 'Kadın Çalışmaları' kategorisi adı altında arşivlenmektedir.

1 Comments

Bir yorum yapın

Geri Bildirimler

  1. İlgili İçerik:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

göbeklitepe

Göbeklitepe: Tarihin sıfır noktası

2019 aralık ayı

2019 Aralık ayı medya basın yayın raporu